İngiltere’nin kuzey doğusunda, ismini bulmaca dergilerinde dahi göremeyeceğiniz bir kasaba var; South Shields. Kuzey denizinin kenarında kurulmuş bir liman burası. Zamanında büyük yük ve yolcu gemileri inşaa ettikleri, Tyne nehrinin güneyindeki yalnız bir şehir.
South Shields’e ilk kez bir kış gününü gitmiştim . Hani herkesin aklındaki “İngiltere’de herzaman yağmur yağar” ifadesinin tersine pırıl pırıl güneş vardı gökyüzünde. Güneşli olmasına güneşliydi ama hava buz gibiydi. Muhteşem beyaz kumsalları kilometrelerce sürüp gidiyordu.
Kasabadan baktığınızda sonsuz gibi görünen kuzey denizinin karşı yakası İskandinavya. Britanya krallığının en ağır lehçesine de sahip olan halk, atalarının Danimarka veya Norveç civarından geldiklerini söylüyorlar. Konuştukları Geordie lehçesinde İskandinav seslerini duymak mümkün.
MADENCİ KORSANLAR!
17.yüzyılda korsanların ve deniz açakçılarının saklanma yeriymiş South Shields’teki Marsden kayalıkları. Daha sonrasında da vergi kaçırmak için deniz yoluyla mal taşır olmuşlar. 1800’lerde kömür madenleri keşfedilince, eski deniz kaçakçıları bu madenlerde çalışmaya başlamışlar. Bugünlerde ne madenler işliyor nede kaçakçıları bulmak mümkün Marsden kayalıklarında. Ama yolunuz düşerse “Marsden Grotto” adında bir pub var kayalıkların dibinde. Kayalıklardan 130 basamakla indiğiniz bu tipik İngiliz pub’ında kuzey denizine bakarak korsanları hayal edebilirsiniz.
TİTANİK’İN KARDEŞİ..
Eski kütüphane restore edilerek Shields müzesi adı altında halka açılmış. İngiltere’deki diğer müzeler gibi bu müzede ücretsiz. İçinde tüm Shields tarihini barındırıyor. Duvarlardaki tarihi fotoğraflar size görsel bir şölen sunuyor. Benim dikkatimi çeken ise, 1900lerin başında denize indirilen Mauritania adlı yolcu gemisinin fotoğrafı oluyor. Emekli olduktan sonra gönüllü olarak müzede çalıştığını öğrendiğim bir görevli bana usulca yaklaşıp, geminin hikayesini anlatıyor. Mauritania aslında Titanik’in ablası. Titanik’ten 5 yıl önce South Shields’teki tersanelerde yapılıyor. Zamanının en hızlı yolcu gemisi. Rakip denizcilik firması Mauritania’yayı geçebilmek için aynı boyutlarda bir gemi yaptırıyor. Belfast’ta yaptırılan bu gemi daha ilk seferinde batıyor. Mühendislik hatasımı yoksa Shields’lilerin lanetimi bilinmez ama o fotoğraflar çok şey anlatıyor bize..
EŞEKLİ ADAM..
Shields müzesinin tam karşısında bir heykel var. Birinci dünya savaşından bir asker ve eşeği. Çanakkale savaşında, Gelibolu yarımadasına gelmiş ve orada ölmüş bir askerin heykeli. Eşekli adam olarak bilinen John Simpson Kirkpatrick, bu kasabada doğmuş. Genç yaşta Avustralya’ya göç etmiş. Memleketini özleyince, belki İngiltere’ye giderim umuduyla askere yazılmış. İngiltere yerine kendini savaşın ortasında Gelibolu’da bulmuş. Görevi yaralı askerleri tepelerden, eşeğinin üzerinde sahildeki sağlık çadırlarına taşımakmış. Başka askerlerin hayatını kurtarayım derken kendi hayatından olmuş. Mezarı Gelibolu yarımadasında. Bir daha hiç dönemediği memleketi unutmamış Simpson’u ve heykelini dikmiş kasabanın ortasına.
YOLUNUZ DÜŞERSE..
1849 yılından buyana yayın yapan South Shields Gazette okuyun. Britanya’nın en eski yerel gazetesi ünvanına sahipler..
Defalarca İngiltere’nin en iyi fish and chips restoranı seçilmiş Colmans‘ta balık ve patates yemeyi unutmayın.
İtalya’dan gelen büyük dedelerinden öğrendikleri, dondurma tarifini bugün hiç bozmadan uygulayan Minchella‘da nefis dondurmalar yeyin..
South Shields’a Türkiye’den ulaşmanın en kolay yolu Edinburgh üzerinden varmak. Türk Hava Yollarının İstanbul’dan hergün tarifeli seferi var. Edinburgh’dan tren ile sadece 2 saat süren yolculukla South Shields’e ulaşabilirsiniz . Zamanında beraber gittiğim bir arkadaşımın dediği gibi “ziyaretçileri geldimi, hep güneşli South Shields”..