İLK KEZ GİDECEKLER İÇİN DUBAİ


Öncelikle şunu bir anlayalım, Dubai bir ülke değil. Bir emirlik, bir çeşit şehir devleti. Bir çok emirlik bir araya gelip Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturmuşlar. Dubai, Birleşik Arap Emirlileri içinde en bilinen emirlik. 3 milyona yakın nüfusu bulunan, 1900ların başına kadar bir balıkçı köyü olan, şimdilerde ise dünyanın önemli metropollerinden biri ünvanını almış bir emirlik.

AMAN PETROL, CANIM PETROL!

1800’lü yıllarda emir olan AAl-Maktoum ailesi, hala Dubai’yi yönetiyor. zamanında inci ticareti yapılan, bu küçük körfez köyü 1960larda petrol çıkmasıyla değişime uğramış. Maktum ailesi, bu siyah altının bir gün biteceğini ön görerek, ülkeye bir çok yatırımcıyı davet etmişler. Özellikle 90lı yıllar, ortadoğuda bir New York, bir Hong Kong yaratmak için gelen batılı yatırımcı için bir dönüm noktası oldu. 

EN BÜYÜĞÜNÜ BEN YAPACAĞIM!

Dubai’de inşaatı bitmiş 911 tane gökdelen var. Bunlardan 88 tanesi 180 metrenin üzerinde. 2010 yılında dünyanın en uzun gökdelenini bitirdiler. 829 metre uzunluğu ile Burj Khalifa, daha uzunu yapılana kadar dünyanın en yükseği durumunda. İnşaat sektörü okadar ileriki, bir zamanlar “dünyanın en büyük şantiyesi” diye adlandırılıyordu. Öyle ileri gittilerki, uzaydan bakıldığında Palmiye ağacına veya dünya haritasına benzeyen adalar inşaa ettiler. Bu adalar üzerine yaptıkları evleride, başta Ortadoğulu zenginler olmak üzere tüm dünyaya sattılar, satıyorlar.

ÇÖLÜN ORTASINDAKI VAHA!

Dubai ucuz bir yer değil, öncelikle bunu unutmayın. Arap şeyhlerinin servet harcadıkları yerin ucuz olması beklenemez zaten.

Tüm dünyadan, her türlü markayı bulabileceğiniz, devasa avmler var Dubaide. Şık butiklerden, büyük mağaza zincirlerine kadar, ne ararsanız var. Yeterki alacak paranız olsun.

Asyadan Amerikaya kadar, herkese cazip gelen bir yer olunca, her çeşit mutfağı bulabiliyorsunuz. Her türlü restoran, cafe ve yemek yerleri mevcut. Birleşik Arap Emirliklerinde yoğun çalışan Hintli ve Pakistanlı nüfustan dolayı, baharatlı yemekler çok gözde. Türk restoranlarınıda unutmamak lazım. Hatay’dan gelip burda Aşçı olarak çalışan birçok da vatandaşımız var.

Eski şehirde, pek hijyen kurallarına uyulmasada küçük bir baharatçılar çarşısı mevcut.

Altın sevenler için, altın çarşısı bizim kapalıçarşıdan daha şaşalı duruyor.

Dört çeker araçlarla gidilen, kum tepelerinde yaptıkları safari kesinlikle kaçırılmaması gereken bir aktivite. Eğer böyle birşey denemek isterseniz, ve adrenalin tutkunu iseniz, jeeplerin en arka koltuğuna oturmanızı tavsiye ederim.

Yıl boyu 30 derecelerde gezen, yazlari 40 dercelere çıkan hava sıcaklığı, dilediğiniz zaman denize girmenize olanak sağlıyor.

Kış aylarında sıcak bir yere gitmek ister iseniz, Istanbul’dan THY, Emirates, flydubai gibi birçok havayolunu kullanarak, kısa bir uçuş ile ulaşabilirsiniz.

Birleşik Arap Emirlikleri Türk vatandaşlarından vize istiyor. Ama uçak biletinizi aldığınız havayolu bile size vize konusunda yardımcı olabiliyor. Ülkeye ilk kez girerken bir göz taraması yapılıyor. Onun haricinde sorunsuz bir şekilde giriyorsunuz.

Dirham, ülkenin para birimi. Ama her yerde Euro ve dolar geçerli.

Çölde kahve yetişmemesine rağmen, çok güzel ve ilgi çekici bir kahve müzesi var. Kahve severlere tavsiye ederim. Yine ilgi çeken yerlerden birisi ise Al Serkal caddesi, birçok sanatçının galerilerininde olduğu cadde, Dubai’nin sanat caddesi diye geçen en enterasan bölgelerinden birisi. Yeni açılan Jamjar galeride çok güzel yağlı boya tablolar bulabilirsiniz, hemde uygun fiyata.

Vaktiniz olur ise kaçırmamanız gereken başka bir yer ise Al Qudra gölleri. Çölün ortasında göl olur mu demeyin. Gidin gözlerinizle görün.

Uzun bir hafta sonu kaçamağı için ideal bir şehirdir Dubai. Ne ararsanız bulabileceğiniz bir şehir. Şimdiden iyi tatiller.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.