Fiyortlar, troller, Oslo, balinalar, Vikingler, kuzey ışıkları, buzullar, somon balığı, kayak. Bunlardan hangisini daha önce duydunuz? Belki hepsini, belki bir kaçını, belki de hiç birini. 6 milyona yaklaşan nüfusuyla, Iskandinavya’nın en zengin ülkesi Norveç.
Önce Teknik Bilgiler
Başkenti Oslo, nüfusu 5,6 milyon, Yüzölçümü 385bin km².
Para birimi NOK (10 NOK=5 lira, yıl 2017).
Norveç bir krallık, kralı 1991 yılından beri Harald V.
Komşuları, Finlandiya, Rusya ve İsveç.
Kişi başına düşen milli gelir 69296 USD (2017 IMF verileri). Ülkemizin ise 21bin USD civarında, bizden zenginler işte.
Nerden geliyor bu zenginlik?
Milattan sonra 872 yılında bir ülke olarak anılmaya başlanmış. Vikingler kuzeydeki denizlerde hakimiyet kurarken, ormancılık ve balıkçılıkla hayatlarını kazanmaya çalışmışlar. Fakir ama gururlu(Türk filmi repliği gibi oldu ama) Norveç’lilerin hayatı, 1960lı yıllarda denizde buldukları petrol ve doğal gaz sayesinde değişmiş. Gününüzde ise torunlarının torunlarına bırakabilecekleri zenginlikleri olmasına rağmen, hiç paraları yokmuş gibi çalışıyorlar. Petrolün, doğalgazın bir gün tükeneceğinin farkındalar. Balıkçılığa, özellikle somon balığı üretimi, gemi imalatı ve orman ürünleri üretiminde bir çok başarıları mevcut. Avrupa birliği üyesi olmamasına rağmen, birlik ile yakın ilişkiler içerisinde. Avrupa ekonomik alanı içinde. Schengen antlaşmasına imza attıkları için, ülkemizden şengen vizesiyle seyahat edilebiliyor.
Ne Zaman Gitmek lazım?
İskandinavyanın bir parçası, kutup dairesine yakınlığını düşünecek olursak, haziran-eylül ayları arasında kalan zaman dilimi en ideali. Ülkenin bazı kesimlerine yılın nerdeyse 300 günü yağış düşüyor. Yazın en sıcak döneminde bile zaman zaman yağmura yakalanma riskiniz olabiliyor. Ağustos ayında kuzeyde karla karışık yağmur yağdığına şahit olmuştum. Ünlü kuzey ışıklarını görmek için ise ekim ile mart ayları arasında kuzey Norveç’e gitmek, bu muhteşem doğa olayını görmeniz için şansınızı arttırır. Aslında kuzey ışıklarını tüm yılda görmek mümkün. Birazda şans meselesi. Bir arakadaşım bu kuzey ışığını görmek için elinde fotoğraf makinesiyle 5-6 saat dışarda soğukta bekleyip durmuştu. 6 saatin sonunda kaldığı kulübenin içine, dinlenmek için bir iki dakikalığına girdiğinde ise ışıklar belirmişti. Dedim ya, tamamen şans.
Nereleri görmeliyiz?
Başkent Oslo kuzeyin en küçük başkentlerinden birisi olabilir ama içinde bir çok gizli cevheri barındırıyor. Frogner parkı, ünlü sanatçı Gustav Vigeland’ın eserleriyle dolu. Oslo opera binası, Nobel müzesi, eski tersanelerin yerine kurulmuş Aker Brygge, içinde 3 adet 9. yyıldan kalma gemileri de barındıran Viking müzesi, Oslo’da görmeniz gereken yerlerden sadece birkaçı. Oslo’daki Holmenkollen buz kayağı atlama rampasınıda unutmamak gerek.
250bini aşkın nüfusuyla Bergen, Norveç’in kesinlikle görmeniz gereken başka bir şehri. 15 yyılda Alman tüccarlar tarafından kurulan bu şehir, muhteşem mimarisi, doğal güzelliği ve Norveç’in geneline kıyasla daha ılıman olan iklimiyle turistlerin gözbebeği. Yolunuz Bergen’e düşerse Floyen tepesine funiküler ile çıkmayı unutmayın. Sizleri yukarda muazzam bir mazara bekliyor olacak.
Flam kasabası fiyortları görmeniz için kesinlikle uğramanız gereken bir yer. Aslında kasaba demek yanlış olur. Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı bu köy, yaz aylarında onbinlerce turisti ağırlıyor. Devasa kurvaziyer gemileri, fiyortlardan içeri girip Flam’da demir atıyor. Flam’dan kalkan teknelerle “fındık kabuğunda Norveç” tekne turları yapabilirsiniz. Veya Flam’dan kalkan ünlü dağ treniyle gezintiye çıkabilirsiniz. Sadece yazın açık olan, açık hava restoranlarında kendinize balık ziyafeti çekebilir, hediyelik eşya dükkânlarında saatlerce gezebilirsiniz.
Bu kadar gezdik, peki ya yemek?
Soğuk iklim, tarımsal alanın az olması, yemek kültürünü kısıtlı tutmuş. Balıkçılığın çok geniş olması, balıkla yapılan yemekleri çoğaltmış. Eğer yolunuz Norveç’e düşerse deneyebileceğiniz bir kaç yemeği buraya yazmak isterim. Fakat, hatırlatmak isterimki ülke çok pahalı. Gayrisafi milli hasıla, zenginlik, şu bu, alım gücü, aşırı yüksek vergiler falan filan derken ne kadar pahalı olduğunun altınını çizmemde yarar var. Gelelim yemeklere;
Rokt Laks, tütsülenmiş somon balığı. Dünya somon balığı ticaretini elinde tutan, Japonya’ya somonlu sushiyi öğreten milletin bir numaralı yemeğide somon olmalı tabiki.
Torrfisk, başka bir deniz ürünü daha. Bu sefer tuzsuz, rüzgarda kurutulmuş balık. Balığın cinsinin önemi yok. Soğuk aylarda kurutuluyor ve yeniyor. Sandviç olarak, salata olarak, veya sabah kahvaltılarında bolca tüketiliyor.
Finnbiff, ren geyiği etinden yapılan bir çeşit yahni türü. İçinde geyik eti, bacon, mantar ve un bulunan bir bulamaç.
Farikal, özellikle soğuk kış günlerinde yenen bir yahni türü. İçinde bolca lahana ve koyun eti var.
Krumkake, tatlı sevenler için ideal. Pişmiş kek diye tercüme etmek gerek, waffle benzeri kek, koni şekline getiriliyor, içine şekerli krema sıkılıyor.
Akevitt, alkol severler için Norveç’lilerin geleneksel içkilerini unutmadık. Patatesten yapılan bu içkinin alkol oranı yüksek, aman dikkat.
Viking tarihi, dağları yararak içkesimlere kadar girmiş denizleri, buzuları, bozulmamış doğası, minik köyleri ve muhteşem manzaralarıyla Norveç sizleri bekliyor.
Not: Eğer Norveç’e daha önce gittiyseniz, en çok nereyi veya neyi beğendiniz? Yorum kısmına yazar mısınız lütfen.