Bir Bayram Klasiği, BENELÜKS


image

Bazen tüm sene, bir tatilin hayaliyle yaşıyoruz. Bayram tatilleri hafta içine denk gelince, haftasonuyla birlestirip kesemize uygun bir tur arıyoruz. Zaten kısa süremiz var, fiyatlarda malum. İşte tam bu sırada gördüğümüz bir ilan bizi cezb ediyor. 1 haftada 5 ülke gezmek ister misiniz? İster misiniz gerçekten? Nasıl olacak peki? Biz bir günde Istanbul’un bir yakasından diğerine zar zor geçiyoruz. Istanbul’dan Datça’ya gitmek 13 saat alıyor, arabayla. Nasıl yapıyor bu turizm acentaları? Punto tur, ets, pronto, setur ve diğerleri, sihirli değnekleri mi var ceplerinde?
7 GÜNDE KAÇ ÜLKE?
Gezilen ülke sayısı 5. Evet evet yanlış okumadınız, 5. Aslında yüzölçümlerini toplasanız bizim Konya ovası etmeyecek büyüklükteki bir araziden bahs ediyoruz. Belçika, Luxembourg ve Hollanda, Benelux ülkelerini olusturuyor. Diğer iki ülke ise, Fransa ve Almanya. Onlarda Benelux’e komşu ülkeler. En yüksek noktalari 300 metre bile olmayan Beneluks ülkeleri, özel araç veya otobüs ile gezmesi çok kolay ülkeler. Nede olsa mesafeler yakın.
NELER BEKLİYOR BİZİ BU TURDA?image

Misafirliğe gittiğiniz bir ev düşünün? Siz Onları tanımıyorsunuz, Onlar da sizi. Önünüze konmuş bir yemek var, hayatınızda daha önce hiç yemediğiniz. İşte size fırsat; bakın tadına. Beğenirseniz bolca yersiniz sonra. Benelüks turlarıda işte böyle. İlk gece Belçika’dasınız, sonra Fransa. Lüksemburg’a geçerken Almanya’yada uğramışsınız. Amsterdam’ı çok beğendiniz ama sadece 1 gün mü? Sorun değil, bir sonraki turda sadece Hollanda’ya gelin. Paris muhteşem ama gezmeye doyamadınız mı? Kurban bayramında Fransa’ya tur alın. Benelüks size bir rehber olsun. Nerede ne beğenmişsiniz, not edin, aklınızın ucuna yazın. Bir sonraki turda sadece o şehir veya ülkeyi keşif edin.
Ama asla şunu yapmayın; görebileceğinizden daha fazlası için uğraşmayın. Hadi geldim buraya, şehirde şuda varmış, yapalım demeyin. Neyse tabağınızdaki, onunla yetinin. Unutmayın, tadımlık bir tur bu.
GEZDİM GÖRDÜM, BÜYÜLENDİM.
Okadar güzel ve ilgi çekici yerlerden geçiyorki turlar, saymakla bitmez. İşte size bir kaç önemli merkez.
Bruges, (brüj diye okunur) Belçika’nın en ilgi çekici ve güzel kasabası. En az Venedik kadar kanalları var. Kanallar etrafında yürüyüş, mis gibi kokan taze waffle, ve tarihi evleri. Bruges’de geçireceginiz iki saati, hayatınızın “en güzel anılar” köşesinde saklarsınız.
Ghent, Belçika’nın denizi olmayan liman şehri. Bruges ile yarışabilecek güzellikte sokakları olan, eski binalar arasında dolaşırken kendinizi eski bir Belçika masalında hissedeceğiniz kasaba. Gizli kalmış bir cennet.
Cologne, (köln diye okunur), Almanya’nın en tatlı şehri, Rhine nehri kenarına kurulmuş, 2. Dünya savaşında bombalanmasına rağmen güzelliğini kaybetmemiş bir şehir. Avrupada bir çok yapıyı kıskandıracak güzellikteki katedralini görmek için bile gidilir. Bu arada katedralin önünde alışveriş edebileceğiniz güzel bir alışveriş caddesi var. Alışveriş tutkunları kaçırmasın derim.
Cochem, (koşem diye okunur), bence Almanya’nın en güzel kasabası. Mossel nehri kıyısında, sınırlarına girer girmez fotoğraf çekmeye başlayacağınız, ancak kartpostallarda görebilecğiniz bir güzellik. Yarım saat bile olsa uğrayın derim.
Remich, (remiş diye okunur), Mossel nehrinde 5. yüzyılda kurulmuş başka bir kasaba. Fakat bu kasaba Luxembourg sınırlarında. Avrupa’da, içkinin en ucuza satıldığı kasaba diye ünlenmesine rağmen, göreceginiz manzaralar sizleri büyüleyecek, emin olabilirsiniz.
YA YEMEK KONUSU!
Öncelikle kahvaltıdan başlayalım, evinizde eşinizin veya annelerinizin hazırladığı, o içinde kuş sütünün bile eksik olmadğı kahvaltılardan bulamazsınız. Yok, vallahi yok. Avrupa’lının bizdeki kadar vakti yok bir kere. Zeytin kültürü nerdeyse sıfır. Peynir akşamları, ana yemekten sonra yenen bir şey. Çok hızlı kahvaltı ettikleri içinde, kruvasan, bir dilim tost ekmegi, tereyağı ve reçel. Yanında da kahve.
Size, turda yiyebileceğiniz bir kaç yemek tavsiyesi sunmak isterim. Eğer damak tadınıza uyar ise.
Patates, hemde kızartma patates. Öyle burger restoranlarından söz etmiyorum. Hem Hollanda’da hemde Belçika’da bulabileceğiniz, dışı altın rengi, baş parmağımdan kalın, müthiş kızarmasına rağmen, içi yumuşacık. Her köşebaşında var. Farklı soslarla tadın derim.
Midye, dolması değil ama. Farklı soslarda haşlanmışı. Kocaman tencerelerde geliyor Belçika’da. İki kişi bir midyeyi ancak bitirir, söyleyeyim.
Waffle, Bruges’de taze taze yemeniz gereken, ikinciyi yerseniz şeker komasına bile girebiliceğiniz kalın krep. Duble çikolatalısı benim favorim.
Soğan çorbası, Fransa’nın gruru. Adı üstünde, içi soğan, üstünde ekmek ve erimiş peynir.
HEDİYELİK NE ALSAK?
image

Paris, beneluks turlarının en pahalı şehri, dünyanın tüm markaları orada. Ama Avrupa’da en ucuz parfümüde sadece burada bulabiliyorsunuz. Paris’e gidip parfüm almadan dönmeyin.
Hollanda’nın ünlü peynirlerini tadın, vede alın. Ülkemizde 300 gramını büyük marketlerde 80-90 liraya sattiklari peynirlerin kilosunu çok makul bir fiyata alırsınız. Hollanda peyniri alınır.
Her yurtdışına çıktığımda, başta annem, tüm aile çikolata bekler benden. Aman çikolatanızı havaalanlarından almayın. Daha uygun ve çeşit bulabileceginiz yerler var. Benim tavsiyem çikolata Brüksel’den alınır.
NELERE DİKKAT ETMELİ?
Küçük hırsızlıklara mahal vermemek için, paranızı ve pasaportunuzu, dışardan görünmeyen yerlerde saklamak en doğrusu. Özellikle kahvaltılarda, masalarda el çantalarınızı ve telefonlarinizi sahipsiz bırakmayin.
Beneluks ulkelerinde para birimi avro. Ülkemizde her yerden alabiliyorsunuz. 200 ve 500 avrolar pek kullanilmiyor. Tavsiyem, yanınıza küçük banknotlar almanız.
Uzun otobüs yolculukları olduğundan, rahat kıyafetler önemli. Yürüyüş ayakkabısınıda unutmayın derim.
Yapılan alışverişlerde KDV geri iadesinden faydalanmak için bir mağazadan tek seferde yapılan alışverişlerin o ülkenin belirlediği rakamın üzerinde olması gerekir. Ancak bu uygulanamadan faydalanabilmek için ülke dışında kullanılacak ürünlerin satın alınması gerekmektedir.(örn: yemek faturaları geçerli olmamaktadır.)
TAX FREE isimli bu uygulanamadan faydalanabilmek için mağazadan alışverişi tamamlamadan formların doldurulması da gerekir.
Ve en önemlisi, gülümseyin. Rahat olun, sakin olun. Unutmayın savaşa değil, tatile çıkıyorsunuz.
Bir haftada 5 ülkeye uğrayıp, bir çok farklı kültürü öğrenip geri geleceksiniz. Yeni arkadaşlıklar edinin, bol bol fotoğraf çekin. Yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle gidin, mutlulukla dolmuş kocaman bir kalple dönün.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.